Yatırımcı Var

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Forex Haberleri
  4. »
  5. Forex Ekonomik Takvim Nasıl Okunur?

Forex Ekonomik Takvim Nasıl Okunur?

Admin Admin -
2 0

Ekonomik takvim, forex piyasasında işlem yapan herkesin en az grafik kadar önem vermesi gereken araçlardan biri. Çünkü fiyatlar sadece teknik verilere göre hareket etmiyor. Bazen tek bir ekonomik açıklama, bir paritenin dakikalar içinde sert dalgalanmasına neden olabiliyor. Bu yüzden “hangi veri, ne zaman açıklanıyor ve etkisi ne olabilir” sorularını takip etmek gerekiyor. Ekonomik takvim de tam olarak bu soruların cevabını önceden veriyor. Ancak ekranda gördüğünüz sayılar ve tablolar ilk bakışta karmaşık gelebilir. İşte bu noktada takvimi doğru okumak, yorumlamak ve aksiyon almak kritik hale geliyor.

Ekonomik Takvimde Hangi Bilgiler Yer Alır ve Bunlar Ne Anlama Gelir?

Takvimi açtığınızda genellikle birkaç sütunluk bir tabloyla karşılaşırsınız. İlk bakışta gözünüze çarpan şey ülke bayrakları ve zaman sütunları olacaktır. Her bir veri açıklaması, o ülkeye ait ekonomiyle ilgili bir gelişmeyi temsil eder. Mesela Amerika Birleşik Devletleri’nin işsizlik oranı, Euro Bölgesi’nin enflasyon verileri ya da Japonya Merkez Bankası’nın faiz kararı gibi duyurular bu takvimde yer alır.

Peki ya etkisi? Her açıklamanın yanında genellikle “önem seviyesi” veya “beklenen etki” gibi renkli simgeler bulunur. Bu simgeler aslında hangi verinin piyasayı daha çok hareket ettireceğini anlamanızı sağlar. Örneğin üç kırmızı nokta ya da parlak bir yıldız, piyasada ciddi dalgalanmalar yaratabilecek açıklamaları ifade eder. Eğer USD ile işlem yapıyorsanız ve ABD tarım dışı istihdam verisi açıklanacaksa, o gün ekran başında dikkatli olmanız gerekir.

Veri Açıklamaları Nasıl Yorumlanmalı ve Hangi Sayılar Önemli?

Takvimde genelde üç temel rakam yer alır: “Önceki veri”, “beklenti” ve “açıklanan”. Bunlar birbiriyle kıyaslanarak yorumlanır. Diyelim ki Euro Bölgesi enflasyonu açıklanacak. Önceki veri yüzde 5.0, beklenti yüzde 5.2 ve açıklanan oran yüzde 5.6 geldi. Bu durumda piyasa beklentinin üzerinde bir veriyle karşılaşmış olur. Bu da euronun değer kazanabileceği anlamına gelebilir. Ancak her zaman böyle net sinyaller alınmaz. Bazen beklentiyle açıklanan veri arasında küçük farklar olur ve piyasa bunu göz ardı edebilir.

Bunların yanında bazı veriler “öncü göstergeler” olarak kabul edilir. Mesela Amerika’daki Tüketici Güven Endeksi, gelecekteki harcama eğilimleri hakkında fikir verir. Bu tür veriler hem yatırımcıların psikolojisini yansıtır hem de piyasanın yönünü belirler. Eğer bu tarz bir veri normalden çok saparsa, döviz paritelerinde sert hareketler görebilirsiniz. İşte burada, sadece sayıları değil o sayının psikolojik etkisini de anlamak gerekir.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir