Forex Piyasasında Ekonomik Takvim Nasıl Kullanılır?
Forex işlemlerine yeni başlayan biriysen, piyasada fiyatları neyin etkilediğini anlamaya çalışıyorsundur. Zaten işin özü de burada başlıyor. Çünkü bu piyasa tamamen ekonomik verilere, açıklamalara, merkez bankalarının kararlarına ve küresel gelişmelere göre şekil alıyor. Bu yüzden de ekonomik takvim, birçok yatırımcının ekranında gün boyu açık kalan en temel araçlardan biri hâline geliyor. Örneğin ABD tarım dışı istihdam verisi açıklandığında, dolar paritelerinde bir anda sert hareketler oluyorsa, sebebini bu takvimde bulmak mümkün. Ekonomik takvimi doğru yorumlayabilmek, sadece haberleri izlemek değil, aynı zamanda verilerin piyasa üzerindeki etkisini önceden tahmin edebilmektir.
Ekonomik Verilerin Zamanlamasını Bilmek Neden Bu Kadar Önemli?
Piyasada belirsizlik ne kadar fazlaysa, fiyatlarda oynaklık da o kadar yüksek olur. İşte tam da bu noktada ekonomik takvim devreye giriyor. Bu takvim, hangi gün ve saatte hangi verinin açıklanacağını, verinin hangi ülkeye ait olduğunu ve geçmişteki değerlerini gösteriyor. Mesela Almanya’dan gelecek bir sanayi üretimi verisi, euro pariteleri üzerinde anında etki oluşturabilir. Ama bu etkinin büyüklüğü verinin beklentilerden ne kadar sapacağına bağlı. Eğer daha önceki değerler ve piyasa beklentileri bilinmiyorsa, o verinin önemini anlamak da zorlaşıyor. Dolayısıyla sadece saat kaçta açıklanacağını bilmek yetmiyor, aynı zamanda hangi beklentiyle açıklandığını da iyi analiz etmek gerekiyor. Bunu kavrayan biri, piyasa hareketlenmeden önce pozisyon alabilir veya mevcut işlemlerini güvence altına alabilir.
Takvimdeki Verileri Okumak ve Yorumlamak Yatırım Kararlarını Nasıl Şekillendirir?
Ekonomik takvime baktığında sadece veri başlıklarıyla karşılaşmazsın. Orada genellikle üç temel rakam yer alır: önceki dönem verisi, beklenti ve açıklanan son değer. Bu üçlü aslında küçük gibi görünse de, ciddi bir strateji farkı yaratır. Diyelim ki ABD’de enflasyon verisi açıklanacak. Önceki veri yüzde 3, beklenti yüzde 3,2 seviyesinde. Fakat açıklanan değer yüzde 3,6 çıkarsa, bu doların güçlenmesine yol açabilir. Çünkü piyasa, beklenenden daha yüksek bir enflasyonla karşılaşırsa, Fed’in faiz artışı yapabileceğini düşünür. Bu da pariteyi yukarı çeken bir etki oluşturabilir. Tersine, beklenenden düşük bir veri piyasada gevşemeye neden olabilir. Kısacası, takvimdeki her veri yatırımcıya “ne olursa ne olur?” sorusunun cevabını verir. Bunu önceden hesaplamayı öğrenmek, yatırımcıyı sadece haber takipçisi olmaktan çıkarıp stratejik bir oyuncuya dönüştürür.